Eski çağlarda HELLESPONTOS ve DARDANEL olarak anılan Çanakkale M.Ö. 3000 yılından beri yerleşim alanı niteliğini korumuştur.
Erken Bronz Dönemi'nden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır.
Yörede yaşayan topluluklara ekonomik ve askeri üstünlük sağlamış, onlar da uygarlık alanında çağdaşlarını geçmişlerdir. Ancak bu durum, yöreyi çeşitli göç ve istila hareketlerinin hedefi yapmıştır. Değişik tarihlerde yerleşmek ya da yağmalamak amacıyla bölgeye gelenler olmuş, her iki durumda belirli kültür alışverişini yoğunlaştırmıştır. Bu kültürel yoğrulma, yüzyıllar boyu kesintilerle sürmüş, bunun sonucu oldukça renkli bir kültür mozaiği ortaya çıkmıştır.
Bugünkü Çanakkale İli'nin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir.
Birçok farklı şekillerde günümüze kadar gelen efsaneye göre; aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit, Zeus’un oğlu Athena ve Zeus’un eşi Hera, bir düğün sırasında masalarına atılan ve üzerinde “en güzele” yazan elmayı almak isterler. Ancak elmayı paylaşamazlar ve ortaya bir anlaşmazlık çıkar. Zeus, duruma müdahale ederek bu seçimi İda Dağı’nda çobanlık yapan Troya Prensi Paris’in yapmasını emreder. Paris ise, Troya kralı olan babası Priamos tarafından dağlara sürgün edilmiştir. Çünkü kral, kentin mahvolacağına dair bir kehanet görmüştür. Seçimi Paris’in yapacağını duyan Afrodit, Athena ve Hera; Paris’e rüşvet teklif ederler. Paris de Afrodit’in teklifini kabul ederek onu seçer.
Paris, evli olmasına rağmen dünyanın en güzel kadını olduğu söylenen Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’in yanına gider ve birbirlerine aşık olurlar. Ardından, Helen ve Paris, Troya’ya kaçarlar. Akha ordusu da peşlerinden giderek Troya’yı ve Helen’i almak için yıllarca mücadele eder. Sonunda Odysseus’un aklına parlak bir fikir gelir. Akhalılar, dev tahta bir at inşa ederek askerlerini içine koyarlar. Bu tahta atı Troya’nın kapısına kadar götürüp bırakırlar ve gizlenirler. Akha ordusunun geri çekildiğini ve atı da geri bıraktığını düşünen Troyalılar, atı surlardan içeri alırlar. Askerler atın içinden çıkıp saldırarak Troya’nın ve Paris’in sonunu getirirler. Böylece Paris’le ilgili kehanet gerçekleşmiş olur ve Troya kenti mahvolur.
“Çanakkale içinde Aynalı Çarşı” türküsünü duymayanımız yoktur herhalde.
Çanakkale’nin meşhur Aynalı Çarşı’sı şarkılara bile konu olmuş. Tam 1890 senesinde yaptırılan çarşı Gelibolu Savaşı’nda bombalanıp kelimenin tam anlamıyla harabe haline gelmiş. Uzunca bir süre bu yüzden kullanılamasa da 1967 yılında yenilenerek şu an olduğu duruma gelmiş. Adının neden aynalı çarşı olduğuyla ilgili ise rivayet çok! Biz hangisine inanacağımıza karar veremedik o yüzden en iyisi biz en çok duyduklarımızı yazalım siz karar verin.
Bir kesim eski zamanlarda “ayna” adı verilen at gözlükleri satıldığı için bir kesim ise girişinde iki tarafta bulunan aynalardan dolayı bu adın verildiğini söylüyor. Gitmeyi düşünenleri uyaralım, Kapalıçarşı gibi büyük bir yer beklemeyin, aksine Aynalı Çarşı onun minyatür hali gibi. İçinde hediyelik eşyalar satılıyor ve tarih kokan bir mekan, Çanakkale’ye gitmişken görülmeye değer. Aynalı Çarşı’daki dükkanlar her gün sabah 8’de açılıyor, normalde akşamüstü 5 gibi kapanıyor ama yaz aylarında daha geç de olabiliyor.
Sevdikleriniz için en güzel hediyeleri Aynalı Çarşı'da bulabilirsiniz.
Burası Neresi? Çanakkale gezilecek yerler ilk sırasında elbette ki Çanakkale Şehitliği geliyor. 1960 yılında açılan Çanakkale Şehitliği ve Şehitler Anıtı, 1915 yılında Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Mehmetçikler adına yapılmıştır. Gelibolu Yarımadası Milli Parkı içinde bulunan anıt, bölgenin en önemli ziyaret noktalarının başında gelmektedir.
Neden Gitmeliyim? Çanakkale Şehitliği ve Şehitler Abidesi, Türk milletinin aziz tarihini anlamak ve şehitlerimizin her birini yad etmek için her vatandaş tarafından mutlaka ziyaret edilmelidir. Çanakkale Boğazı’nın ucunda, Morto Koyu-Hisarlık Tepe üzerinde yer alan Şehitler Anıtı, Feridun Kip, İsmail Utkular ve Doğan Erginbaş tarafından tasarlanmış, 17 Nisan 1954 yılında ise temeli atılmıştır. Dört ayak ve bir kubbeden oluşan 41,7 metre yüksekliğindeki anıtın ziyarete açılışı ise 21 Ağustos 1960 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Devasa bir yapı olan Şehitler Anıtı’nın yanında ayrıca; Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı, Türk Bahçesi, Mehmetçik Anıtı, Meçhul Asker Kabri, Yaralı Asker Anıtı ve Türk Şehitliği yer almaktadır.
Tarihteki en kanlı savaşlardan birine sahne olan Çanakkale’de 213.882’den fazla şehidin var olduğu bilinmektedir. Anıtın denize bakan ayaklarında deniz savaşları; karaya bakan ayaklarında ise karada verilen mücadele yazılı bir şekilde anlatılmaktadır.